Yazdır
Kategori: Seyahatname
Gösterim: 9752

Kullanıcı Oyu: 5 / 5

Yıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkinYıldız etkin
 

Hazıra Dubai Bile Dayanmaz

Dubai

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dubai’nin gelirlerinin sadece 10%‘un petrolden geldiğini duyunca doğrusu bir hayli şaşırmıştım. Yakın zamanda tükenmesi beklenen petrol rezervleri nedeniyle de tüm umutlarını turizm sektörüne bağlayarak uzun vadede bir yatırım yapmayı planlamışlar ama anlaşılan ipin ucu bayağı bir kaçmış. Beş yıldızlı otelleri andıran metro istasyonlarından saraylardan geri kalmayan otellere, dünyanın en çılgın inşaat projelerinden lüks düşkünü halkın harcamalarına bir de son zamanlar tüm dünyada kendini hissettiren ekonomik kriz de eklenince Dubai’nin şu an içinde bulunduğu ekonomik durumdan kaçınması adeta imkansız olmuş.

Hafızalarımızda kendine 'zengin memleket' olarak yer edinmiş Dubai düştüğü ekonomik krizden 7 Arap Emirliği‘nden biri ve aynı zamanda başkentleri olan Abu Dhabi’den borç alarak geçici olarak kurtulmuş durumda. Abu Dhabi ise bu isteğe karşılık olarak Dubai’de bulunan ve 828mt. yüksekliğiyle dünyanın en yüksek binası unvanına sahip kulenin 'Burj Dubai' olan isminin 'Burj Khalifa' olarak değiştirilmesi şartını koşmuş ve sonunda parayı veren düdüğü çalmış haliyle.

dubai-2Özellikle 2009 senesinde kendini bir hayli hissettiren ekonomik kriz işsizliğin artmasına ve buraya çalışmaya gelmiş işçilerin bir çoğunun ülkelerine dönmelerine neden olmuş. Dubai’de şu an bile (Haziran 2011) bitirilmeyi bekleyen bir çok gökdelen bulunmakta. Bu kadar gereksiz harcamaya değil dağ, Dubai bile dayanamamış..

Dubai şehir planlamacılığında Amerikan sistemini birebir kopyalamış. Öyle ki, Dubai Metrosu ile birkaç alışveriş merkezi ve belirli nokta dışında direkt olarak bir yere gitmeyi beceremedim. Ya ben çok kabiliyetsizim ya da bu adamlar tam Amerikan mantalitesine sahip. Metrodan indikten sonra bir de taksiye binerek gitmek istediğim yere anca varabildim. Motorlu taşıtlar için yapılmış 6-7 şeritli geniş geniş yolların yanısıra bir yaya olarak neredeyse hiç bir yere yürüyerek ulaşamamak ise oldukça doğal burada. Sistem kapitalist sistem vesselam..

Devlet ülkeye daha çok paralı turistleri çekmek istediğinden Dubai’de sadece tek bir hostel bulunmakta ama burası sanılanın aksine gideceğin yeri bildikten sonra sırtçantalı seyahatleri için çok da uygun bir ülke. Dubai’de yaşayan işçilerin yiyip içtiği yerlerde fiyatlar Avrupa’nın çok çok altında (bkz. Al-Bustan-Centre).

Tüm kapitalist sistemlerde olduğu üzere Dubai’de de bu şatafat gariban halkların kemikleri üzerine kurulu. İnşaat işleri ve diğer ağır işler için genelde Bangladeş, Pakistan, Hindistan ve Afrika ülkelerinden insanlar tercih edilirken otellerde ve restoranlarda ise başta Filipinliler olmak üzere Asya kökenli ucuz işçiler çalıştırılmakta.

Sabah erkenden kalkıp sokaklarda dolaşmaya başladığında, çöldeki konteyner şehirlerden çalışacakları inşaatlara (daha çok insan taşıyabilmeleri niyetiyle koltukları çıkarılan) eski Amerikan otobüslerine adeta büyük baş hayanlar misali tıka basa doldurularak taşınan işçileri görmek mümkün. Bu insanların birçoğunun maaşı ise haftalık 25-30€ civarı.

Dubai’de taksiler Avrupa ülkelerine oranla bir hayli daha ucuz. Tek sorun Dubai’ye çalışmak için gelmiş ve neredeyse hiç bir yeri doğru düzgün bilmeyen taksi şoförleri. Sen en iyisi gideceğin yerin adresini değil de hemen yakınında bulunan çok tanınmış (örneğin Burj Khalifa, Burj Al Arab) bir yerin ismini ver okuyucu, aksi taktirde yolculuğun hiç bitmeyebilir.

Ülkelerinde bulunan ve Dubai’ye işçi getiren bir acente aracılığıyla buraya gelerek taksiciliğe başlayan Pakistanlı bir arkadaşın anlattıkları doğrusu insanı bayağı bir düşündüren cinsten. Çalıştığı firma senede bir defaya mahsus olmak üzere yol masraflarını karşılayarak elli günlüğüne izinle ülkesine gönderiyormuş. Buraya kadar belki normal, ya geriye kalan 315 günü hiç aralıksız olarak günde on iki saat çalışarak geçirmesi?

 

Dubai Fotoğraf Galerisi